Portfolio

Merhaba
Fotoğraf, çocukluk, ilk gençlik yıllarımdan kalan bir tutku. Babamın sık sık bozulan fotoğraf makinesi ile aldığım ilk görüntülerin bende yarattığı gurur, ilerleyen yıllarda, karanlık odada beyaz kağıdın üzerinde yavaş yavaş beliren görüntünün "mucizesiyle" bir tutkuya dönüştü. Beni hala o "mucize" kamçılıyor.
Mühendislik eğitimim sırasında, ilerideki profesyonel yaşamımı bu fotoğrafla nasıl bir arada sürdüreceğimi düşünürdüm. İçinden bir çok ünlü sanatçı çıkardığımız Boğaziçi Üniversitesi Fotoğraf Kulübüne davet ettiğimiz, büyük usta Nusret Nurdan Eren'e o muhteşem doğa fotoğrafçılığını mimarlık yaşamıyla birlikte nasıl sürdürdüğünü sormuştuk. Büyük ustadan karanlık odaya hakettiği zamanı ayıramayacağını anlayıp diyapozitifi tercih ettiğini dinleyince, diyapozitifin renkli dünyasına ve biraz da tembelliğine kapıldım. Belki de o gün kendisinden aldığım ilhamla konularım çoğunlukla içinde yaşadığımız doğa ve onun güzellikleri oldu. Doğa fotoğrafçılığını doğayı sevdirmeye, korumaya yönelttiği için seviyorum. Tanıştığım bir çok yaban hayatı fotoğrafçısının avcılıktan fotoğrafçılığa geçtiğini duydukça çok mutlu oluyorum. Doğa sonsuz değil, doğa bize lazım ve biz onu gelecek kuşaklarımızdan ödünç aldık.